Yağmur yağsa da, yağmasa da ağlayanlar…

Merhum Hoca Nasreddin’in iki kızı varmış. Hoca kızlarından biri çiftçiyle diğeri de kiremit ocağı sahibi ile evlenmiş. Aradan bir zaman geçmiş. Hanımı Hoca’ya, “Şu kızları bir ziyaret et. Karı-koca geçinebiliyorlar mı? Bir ihtiyaçları bulunuyor mu, sor soruştur” demiş. Hoca hanımının bu tavsiyesinden sonra giyinmiş, kuşanmış, üç beş erzak almış önce çiftçi ile evlenen kızının evine varmış. Yemişler içmişler, sohbet etmişler. Hoca tam kalkacağı sırada kızına “Evladım iyisiniz, hoşsunuz, mutlusunuz. Geldim gördüm gidiyorum. Var mı bir sıkıntınız?” diye sormuş. Kızı iyi olduklarını şükrettiklerini söyledikten sonra “Vallahi baba her şey iyi güzelde bu sene yağmur yağmazsa anamız ağlayacak” cevabını vermiş. Neyse hoca kiremitçi ile evlenen kızının evine varmış. Hoş-beş sohbetten sonra kalkıp evden çıkacakken kızına benzeri bir soruyu sormuş. Kızı da; “Baba her şey yolunda görünüyor ancak bu sene yağmur yağarsa anamız ağlayacak!” demiş.  Hoca eve dönünce hanımı sormuş, “Ne var ne yok?” Hoca şöyle cevap vermiş, “Hanım her şey normal de, sen yağmur yağsa da, yağmasa da ağlayacaksın!”  Bizimkisi o hesap. 15 Ocak tarihine kadar herkes kuraklıktan, susuzluktan şikayet ediyordu, 15 Ocak ve sonrası ile birkaç gündür bereketi ile gelen kar yağışları sonrası bu defa da “Buzdan, soğuktan, ulaşımdaki sıkıntılardan” şikayet etmeye başladık. Çiftçi memnun,  toprak mutlu, çocuklar mutlu, işine gücüne giderken biraz sıkıntı yaşayanlar mutsuz… İnsanoğlu bu işte ne diyeceksin?

+++

Siz dikin, söken birileri bulunur

Yerel gazetelerimizden Sakarya’nın internet sitesinde Alpu ile ilgili yer alan haber dikkatimi çekti. “Alpu'da ormancılık başarısı” başlığı ile yer alan haberde, “96 bin 200 hektar alana sahip olan ilçede 38 bin 371 hektar ormanlık alan bulunuyor. Bu da ilçenin yüzde 40'nın orman olduğu anlamına geliyor. Dünyaca ünlü Çatacık sarıçam ormanlarının bir bölümü de bu ilçenin sınırları içinde bulunuyor. Çatacık Orman İşletme Müdürlüğü Alpu ilçesinde son 20 yılda 20 bin 975 dekar ağaçlandırma çalışması yaptı ve 1 milyon 190 bin fidanı toprakla buluşturdu. Fidan dikim işlerinde çalışan civar mahallelerde yaşayan vatandaşlara ise 7 milyon 910 bin TL gelir aktarıldı” ifadelerine yer veriliyor. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Çok hayırlı bir hizmet yapmışlar. Yapılan işler çok önemli. Ancak nasılsa dikilen bu ağaçları sökecek birileri bulunur. “Kimi termik santral, kimi demiryolu test merkezi, kimisi de demiryolu ihtisas organize sanayi kurulsun” diyorsa, dikilenleri sökecek birilerinin bulunmaması ayıp(!) olur yani.

+++
 
“Bana bir şey olmaz” kahramanlığı(!) 

Covid-19 virüsü salgını dolayısıyla sıkıntı yaşamayan kimse yok… Özellikle küçük esnaf, lokantalar, kahvehaneler, çay ocakları, özel yurt işletmecileri, kırtasiyeciler, kafe işletmecileri hepsi sıkıntılı. Alınan kısıtlama kararlarına pek çoğu itiraz ediyor. “Çifte standart” uygulamalara isyan ediyor. Bu noktada Bilim Kurulu tarafından alınan bir karar var. Salgının seyrine göre illerin hıfzıssıhha kurulları tarafından kısıtlamalar ile ilgili yerel kararlar alınacak. Bu konuyu doğru anlayıp, doğru uygulayabilmek için hepimize büyük görevler düşüyor. Eskişehir’in son dönemde yakaladığı başarılı mücadele trendini sürdürmek istiyorsak, büyük sıkıntı yaşayan kesimlerin rahat nefes almasına fırsat tanımak istiyorsak önlemlere uyma konusunda hepimize büyük sorumluk düşüyor. “Bana bir şey olmaz” kahramanlığı(!) değil, “hiçbirimize bir şey olmasın” babayiğitliğini gösterme zamanı!