Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son koronavirüs tablosunu paylaştı: Rekor can kaybı!
Bakan Koca, 29 bin 718 kişiye vaka, 4 bin 893 kişiye koronavirüs hasta (Covid-19) tanısı konulduğunu ve 240 kişinin daha yaşamını yitirdiğini açıkladı. İlk vakanın açıklandığı 11 Mart'tan bu yana günlük can kaybı en yüksek seviyeye ulaştı. Tablonun hazinliğine bakın. Siyaset rakamlar üzerinden “gölge boksu” yapmaya devam ederken açıklanan resmi rakamlar bile o kadar korkutucu ki… Ama her gün haberleri izlerken Sağlık Bakanı Koca’nın açıkladığı rakamları TV ekranlarından “sanki trafik kazası olmuşta üç beş kişi ölmüş” gibi duyarsızlıkla izliyoruz çoğumuz. Trafik canavarı yıl boyunca sadece son 10 günde açıklanan ölüm sayıları kadar insanımızın canına mal olmuyor. Sağlık Bakanı Koca canhıraş bir şekilde çabalıyor, bilim kurulu üyeleri açıklama yapıyor, sağlık çalışanları canları pahasına mücadeleyi sürdürüyor ama ne yazık ki belirli kesimlerin duyarsızlığı devam ediyor. Yahu salgın meselesi siyaset üstü bir büyük dert. Salgın meselesini iktidar kavgasına çevirmenin vatandaşa kazandıracağı bir şey asla yok. “İktidar muhalefete kulak vermeli, muhalefet de iktidara destek vermeli!” Zira aklıselim sahibi herkesin canı yanıyor.
+++
“Yakalanmayın yeter!” diyorlar…
Covid-19 virüsü ile ilgili olarak her birimizin çevresindeki çember her geçen daralıyor. Benim yakın çevremde covid-19’a yakalananların sayısını emin olun bilmiyorum. Hastalığa yakalananlara telefonla ulaşıp “geçmiş olsun”, aramızdan ayrılanların yakınlarına, “başınız sağ olsun” demekten başka yapabildiğimiz bir şey yok. Ölenlerin cenaze törenlerine katılamıyorsunuz, hastalanan ve hastanede veya evinde tedavi görenlere “geçmiş olsun” ziyaretine gidemiyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın Covid-19 sebebiyle Şehir Hastanesi’nde tedavi altına alındığını öğrendim. Telefonunu aradım kapalıydı. Çocuklarından evde karantinada olanını aradım “geçmiş olsun” dileklerimi ilettim. Bu arada üniversite yıllarında birlikte aynı evi paylaştığımız çok sevdiğim arkadaşlarımdan birinin de covid-19 tedavisi görüp sağlığına kavuştuğunu öğrendim. Kocaeli’ndeki arkadaşımı aradım hemen.. Sesi o kadar yorgun geliyordu ki. Epeyce konuştuk teferruatları anlattı. 17 dakikalık konuşmanın içerisinde tamı tamına 17 kez “Yakalanmadıysanız aman yakalanmayın. Kendinizi ne olur koruyun!” uyarısında bulundu. Tıpkı TV’lerde yayınlanan kamu spotlarındaki gibi…
+++
Aşı üzerinden gereksiz tartışma
Covid-19 salgınında çözüm belli. Aşı olmadan bu salgınla baş etmek sadece kendimizi “korumaya çalışarak” mümkün değil. Salgın üzerinden yazılan komplo teorileri bugün karşı karşıya olduğumuz sorunun çözümüne katkı yapmıyor. Komplo teorilerine inanan bilim insanlarının bile çözüm olarak aşıyı gösterdiği bir dönemden geçiyoruz. Bu arada aşı üzerinden de bir dezenformasyon çalışmasının yürütüldüğünü görmek mümkün. Bu işe siyaset üstü bakarak, devletin, yönetiminde bulunanlara bugün güvenmeyeceksek ne zaman güveneceğiz? Hiçbir akıl milyonlarca insanın sağlığı ile ilgili sıkıntı yapacak bir aşının uygulanması konusunda bir sorumluluğu kabul etmez. O sebeple aşı karşıtı görüşlerin kabul edilebilir bir tarafı asla yoktur.