20/01/2021 09:48 00/00/0000 00:00
Deniz Dinçer
Frigya Haber sitemizin başarılı köşe yazarlarından Deniz Dinçer ile keyifli bir röportaj yaptık. O yazıların ardındaki Deniz Dinçer kimdir, kendisinden öğrendik. Okurlarının merakla okuyacağı, daha önce karşılaşmamış olanların ise onu az da olsa tanıma fırsatı bulacağı röportajımıza bir an önce geçmek istiyorum.
Sayın Dinçer röportajımızı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Deniz Dinçer kimdir? Kendinizi biraz tanıtabilir misiniz?
Deniz Dinçer 1987 yılında Ankara’da doğdu. Bütün eğitim hayatı Ankara’da geçti. Bir süre İngiltere’de eğitim aldı ancak hızlıca döndü. Dünyanın neresine giderse gitsin Ankara’yı çok sevdiği için başka bir şehirde ve ülkede yaşama girişimlerini hep tasarıda bıraktı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Sonrasında Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları bölümünde ikinci yüksek lisansına başladı. Misafir öğrenci olarak başladığı doktorasını devam ettiremedi ancak geri dönmeyi çok istiyor.
Kitap okumayı çok seviyorum, kütüphanemi online ve basılı olarak genişletmekten büyük keyif alıyorum. Spor hayatımın olmazsa olmazı. Yüzmek, ata binmek ve koşmaktan çok keyif alıyorum. Bu aralar malum pandemi e-spora da merak sardım ama üniversiteden beri Football Manager oynamayı da çok severim.
İyi bir müzik ve sinema arşivim var. Hayatımın en önemli kısmını yazılarım oluşturuyor ve fırsat bulabildikçe yurt dışı seyahatleri planlıyorum. Her kültüre dair bir anı oluşturmaya çalışıyorum. Tahmin edebileceğiniz üzere de sıkı bir tarih ve belgesel aşığıyım.
Bir de mutfakta vakit geçirmeyi çok seviyorum. Yemek yapmak, değişik tarifleri denemek en büyük terapim.
Bunlara ek olarak da üniversitelerde, STK’larda ve kamu kuruluşlarında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Medya ve Etik ve Haber Prensipleri konulu dersler ve konferanslar veriyorum.
Başarılı bir eğitim hayatınız var. Peki sizin asıl uzmanlık alanınız nedir?
Ortalamanın üzerinde gibi görünebilir ama çok da başarılı olduğuma inanmıyorum. Sonuç olarak sosyal bilimlerin değer bulmadığı bir dönemde yaşıyoruz. Antik Yunan’da doğmuş olsam belki daha kıymet görebilirdim =) Şaka bir yana her disiplinin ayrı kıymeti olduğuna inanıyorum. Uzmanlık alanıma gelirsek akademik olarak küresel ve bölgesel çalışmalar uzmanıyım, mesleki olarak PR uzmanıyım.
Medya sektöründe de oldukça başarılısınız. Medya sektörü ile tanışmanız nasıl oldu?
Her uluslararası ilişkiler mezunu gencin hayali olan dışişlerine her zaman mesafeli oldum, kendimi kamu bürokrasisinin içinde göremediğim için de kamuda 5 sene çalıştıktan sonra istifa ettim. 8-9 yaşında izlemeye başladığım Parliament Sinema Kulubü'nün bir gün hayatımı değiştireceğine hep inandım. Çünkü ben yaratıcı zekâsı gelişmiş bir insandım ve robotik dürtülerimle işe gidip gelemezdim. Yine de kamu da tanıştım medyayla, muazzam bir daire başkanım vardı ve ne konuda kendimizi geliştirmek istersek o konuda eğitim almamız için elinden geleni yapıyordu. Beni önce yayın işlerinden sonra da yayım işlerinden sorumlu hale getirdi ve bugünkü Deniz’e dönüşmemi sağladı.
Pek çok tanıtım filmi, reklam filmi, belgesel, siyasi parti reklam filmi senaryosu ve şu an yaptığım video çekimlerinden tutun tasarımlarına kadar her şeyin mimarı kendisidir diyebilirim. Buradan selam olsun Doç. Dr. Mustafa Durmuş hocama, çünkü insan her zaman yeteneklerinin farkına varan yöneticilerle karşılaşmıyor. Bu da benim en büyük şansım sanırım.
Frigya Haber sitemizde oldukça başarılı köşe yazıları yazıyorsunuz. Köşe yazılarınızın konularını seçerken de nerelerden ilham alıyorsunuz?
Teşekkür ederim. Siz oldukça ben yazarım=) Sık sık kendimi sorguluyorum “İnsanlardan ne alıyorsun Deniz?” diye. Sonra bana anlattıkları şeylerin kronolojisini düşünüyorum. İyi bir sırdaşım bu arada. Hiç alakasız insanların her hikayesini dinlerim. Hatta komik gelecek hiç yakından tanışmadığım ama derdine ortak olduğum o kadar çok arkadaşım var ki…
İnsanlar aslında karşılarındayken onları dinlemediğimi söylerler ama ben bir sonraki kelimeyi hangi yazımda kullanacağımı tasarlıyor oluyorum. Gözlem yeteneğimi seviyorum. Biraz da o yeteneğim sayesinde başarılı olduğuma inanıyorum.
Genelde insanların kişilikleri ve potansiyelleri hakkında yanılmıyorum bu sezgisel bir şey, belki de bir yetenek. Bunu cümlelere dökebilmek de ayrı bir şey sanırım. Korkmuyorum yazmaktan, düşüncelerimi ifade etmekten çekinmiyorum. Hatta keşke yazdığım kadar güzel ve açık konuşabilsem…
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ile birlikte çalışıyorsunuz. Sizin gözünüzden Metin Feyzioğlu nasıl birisi?
Üçüncü soruda da söylediğim gibi insan her zaman yeteneklerinin farkına varan yöneticilerle karşılaşmıyor. Metin Feyzioğlu benim hayattaki ikinci şansımdır bu konuda. Gördüğüm en vizyoner en eleştiriye açık insan olduğuna eminim. Kendisinden tecrübesiz ve genç olmamı hiçbir zaman yüzüme vurmadan her zaman her fikrime ne olursa olsun saygıyla yaklaşan gerçek bir yönetici. Potansiyelimizi harcamayan onları ortaya çıkaran insanlara her zaman saygım sonsuz. Sırf bir kurumun yöneticisi olduğu için değil her yönüyle hayatımıza dokunan bir insan olduğu için saygımızı, sevgimizi sonsuz hak eden bir isim olduğunu düşünüyorum. İyi ki yollarımız kesişmiş.
Kendinize örnek aldığınız kişiler var mı?
Ben bir Atatürk çocuğuyum, Atatürk’e hayran ve yaşamına meraklı büyüdüm. Okuduklarını okumaya çalıştım, dinlediklerini dinledim. Nutuk’u üç kez okudum, notlar aldım, bakış açısını yol haritama ekledim ve ne olursa olsun pes etmemeyi, çok yönlü olmayı ondan öğrendim. Günümüzden ise, Gülse Birsel olmak isterdim mesela. Yazıları, üslubu ve entelektüel düzeyine her zaman hayran oldum. Onun dışında James Franco’nun sıkı bir takipçisiyim. Espritüel tarzı, sıra dışı fikirleri ve akademik çalışmalarını çok seviyorum. Aslına bakarsanız akademik hayatı başarılı, espritüel ve entelektüel tipleri seviyorum.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Bazen çok kırıcı bazen de çok yapıcı eleştiriler alıyorum. Okurlarım bana mutlaka ulaşıyorlar. Ulaşmaktan çekinmesinler. Her eleştiriye sonuna kadar açığım, onlar benim esin kaynağım. Bu vesileyle de teşekkür etmek istiyorum. Frigya Haber ailesinde olmaktan son derece mutluyum.