Geçen haftaki röportajımda Bilal Eğin sorularımı içtenlikle cevaplamıştı. Daha az israfın olduğu bir dünyaya ulaşmak mümkün mü diye düşünürken bunu sağlamanın yollarını keşfettiğini ve bu keşif yolunda Michael Rada ile yollarının kesiştiğini kısaca bahsetmişti. Ben Bay Rada’ya da sorularımı yönelttim ve kendisi de samimiyetle cevapladı. 

Geçen haftadan bu haftayı planlayan okurlarıma kahveleri eşliğinde okumak üzere yine keyifli bir röportaj hazırladım. Şimdiden iyi okumalar. 

Merhaba Michael,  Endüstri 5.0 projesi şekillenirken en büyük motivasyonunuz neydi?

En büyük motivasyonum, dünyada endüstriyel ölçekte israfı önlemeye bile çalışan kimsenin olmamasıydı. Pek çok kuruluşu sorguladım kendimce, atık endüstrisi değil, Döngüsel Ekonomi değil, Greenpeace gibi kuruluşlar değil, BM, Avrupa Komisyonu ve diğerleri değil sanırım hiçbiri cevabımı vermiyordu. Bu, ATIKSIZ DÜNYAYI İNŞA ETMEYE başlayanın ben olacağına karar verdiğim andı.

İnsanlar ve endüstri arasındaki bu atık ilişkisini taşıyacağınız bir sonraki aşama nedir?

Bir sonraki adım, tüm biçimleriyle israftan ve israftan arındırılmış dünya anlamında, herkes için aynı ortak amaç üzerinde birleşerek insan ve sanayi arasında eylem uyumu yaratmaktır. Verimlilik dili dahil olmak üzere kullanılacak ve geliştirilecek herkes tarafından aynı şekilde anlaşılacaktır.

Dünyanın bir atık haritası çıkması durumunda ortaya çıkan en trajik ürün yelpazesi ne olabilir?

En trajik olanı bir ürün değil, insanların ve şirketlerin zihniyetinin boşa gitmesi, para ve daha fazlası insanların gözünde başarının kriteri haline geliyor.

Atık kontrolü ile atık önlendiğinde mevcut dünyadan farkı ne olacak ve bunu ne kadar sürdüreceğiz?

SANAYİ 5.0 ilkelerinin bir standart haline geldiği atık dünyasında, insanların yaşam standartları “toplanan malların hacmi veya parayla” değil, hayatlarının ve çalışmalarının anlamlılığıyla ölçülür. Sektörler, tüketimle dengeli hacimler sunacak, böylece aşırı üretim, toprak kaynaklarının sömürülmesi önemli ölçüde azalacak. Yeni küresel ekosistem, doğanın ve insanların ihtiyaçlarını uyumlu hale getirecek, böylece gezegen ve anlamlı yaşamlar sadece birkaçını değil, hepsini yaşayacak. O kadar çok değişiklik var ki bir yol haritası yeterli olmayacak, aklımızda kalması gereken ise mavi gezegenin her zaman gri bir çamur topuna karşı daha güçlü olduğuna inanmaktır. 

Her konuşmamda birçok değişikliği anlatıyorum, bu yüzden cevabın açık ve anlaşılır olduğunu umuyorum.

İnsanların kafalarına bir soru kaldıysa mutlaka bana ulaşabilirler, sorularınızda da belirttiğim gibi bu yöntemlerle daha az atık çıkaran şirketler ve daha verimli bir dünyaya ulaşmamız hayal değil.