Daha pahalı üşümeye hazır olun!...

1+1 eşittir 2’den daha fazlasıdır aslında. Ne demek istediğimi anlatayım. Ocak ayı başında doğalgaz fiyatlarına yüzde1 gibi rakamsal olarak küçük bir zam yapıldı. Aslında yüzde 1’lik rakam dar ve sabit gelirli kesimler için 1’den daha büyük bir rakam. Her neyse diyecektik ki Şubat ayı başında da yine benzeri bir uygulama ile doğalgaz fiyatlarına yüzde 1’lik bir zam daha yapıldı. Biraz daha kafanızı karıştırayım. “BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine uyguladığı satış fiyatı, Ocak’tan geçerli olan tarifeye göre yüzde 1 artışla 1000 metreküp doğal gaz için 1276 lira, ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri için ise 1428 lira olarak belirlendi.” Şubat ayında da ilk zam yine doğalgaza geldi. Şubat ayında da doğalgaza küçük ama anlamlı bir zam daha geldi. Kış kıyamette zaten ödemekte zorlandıkları için kombilerinin ayarlarını iyice kısan ve üşüyen dar ve sabit gelirli kesim Ocak ayına göre Şubat ayında daha pahalı üşüyecek. Şimdi ülkemizin enerji kaynakları özellikle doğalgaz ve petrol ürünleri bakımından dışa bağımlı olduğunu kabul edelim. Dolayısıyla enerji fiyatlarının döviz kurlarından etkilenmesi belki mazur görülebilir. Ancak son dönemde döviz kurlarındaki aşağı yönlü ciddi harekete rağmen gelen bu zamlar insanın kafasını karıştırıyor.

+++

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Şeyh Edebali'nin, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" sözüyle bir video paylaştı. Bakan Koca yoğun kar nedeniyle ağır kış şartlarının yaşandığı Erzurum kırsalında aşılama çalışmasında bulunan sağlık ekiplerinin görüntülerini Twitter hesabından yayımladı. Videoda; Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü UMKE ekipleri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısında öncelikli sırada olan ve merkeze bağlı Karagöbek köyünde yaşayan vatandaşlara aşı yapmak için yola çıkıyor. Zorlu hava koşullarında köye ulaşan ekipler, aşıda öncelikli vatandaşlara gerekli muayeneyi yapıp aşılarını vuruyor.  Bu tabloyu orada bulunan vatandaşlarımızdan birisi şöyle değerlendiriyor; “İnsanın devletinin olması, devletinin insanına sahip çıkması gerçekten güzel bir şey!” Şimdi işin özeti böyle… Bu dönemde, yaşadığımız salgının büyüklüğüne ve tehlikesine rağmen özellikle başta Bakan Koca olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının insanüstü gayretleri ile “insanımızı yaşatma” çabalarını takdir etmemek saygı sınırlarını zorlayan eleştirilerde bulunmak gerçekten ayıp. Noktayı yine bir vatandaşımızın söylediği; “Şartlar ne kadar zor olursa olsun, er ya da geç mutlaka geliyorlar. Allah onlardan razı olsun!” sözleriyle koyalım.

+++

Değirmenin suyu nereden geliyor…

Cambazlar vardı bizim kuşak biraz hatırlar. Akrobatik hareketler ile dikkat çekerler, insanları meydanlarda eğlendirirlerdi. İnsanlar onları seyrederek stres atarlardı eskiden. Bu konuyu bir başka zamanda detayları ile yazmaya çalışırım. Ancak günümüzün cambazları biraz farklı. Futbol endüstrisinin “cambazları” 5 Ocak ayından bu yana aylarca parasızlık sebebiyle ağlaya ağlaya geçirdikleri zamanın acısını çıkarırcasına milyonlarca avro tutarındaki transferlere imza attılar. Salgın sebebiyle milyonlarca esnafın, hizmet sektörü çalışanının, emeklinin, işsizin dar gelirlinin sıkıntıları ortada iken milyonlarca avroyu savuranlara sormak gerek “Bu değirmenin suyu nereden geliyor?” bu kadar savurganlık sebebiyle camiaların yaşadığı sıkıntılar ortada iken “cambaz oyunu” veya “sihirbazlık” benim vicdanımı rahatsız ediyor. Sizi rahatsız etmiyor mu?